Demo İste

Bir Müşteri İlişkileri Yöneticisinin İtirafları: “Dibe Vurduk!”

Değişmeyen, müşteri memnuniyetinin en üst düzeyde sağlanması zorunluluğu. İşte bu yüzden müşteri deneyim yönetimi çalışanlarının işi zor. Aşağıda, bir dizi itiraf yayınlıyoruz. Sizce bu itiraflar hangi ülkeden?

Loading...

Neler Yaptık Neler?

Şikayet yönetimi dendiğinde akla hemen çağrı merkezi geliyor. Çözümü çağrı merkezinde arıyoruz. Müşteriler konusunda hassas mıyız? Kurarız bir çağrı merkezi olur biter.

En iyi çağrı merkezi sistemini alıyoruz; her türlü görüşmeyi kaydediyoruz, akıllı sesli yanıt sitemimiz var ve daha bir çok, her çağrı merkezine nasip olmayan teknoloji yatırımımız da mevcut çok şükür.

Kurum içi sistemlerimizi dünyanın en bilinen, en tanınan ERP, HR, CRM, e-posta ve diğer kurumsal uygulamaları ile oluşturduk. Çağrı merkezi çalışanlarını düzenli olarak eğitiyoruz; vardiyalar, molalar belli; takım liderleri, süpervizörler, motivasyon uygulamaları, yapmadığımız etkinlik yok gibi. IT’miz, danışmanlarımız var; adam gün ücretleri, toplantılar, proje planları, değişen ihtiyaçlara göre proje bitiş tarihleri, ertelemeler, ötelemeler hep bildiğimiz, yaşadığımız gündelik rutinimiz artık.

Öte yandan müşterilerimiz de boş durmuyorlar. Her kanaldan, her platformdan ha bire şikayette bulunuyorlar. Çağrı merkezini aradığı ve hatta e-posta attığı yetmiyormuş gibi facebook’tan yorum yazıyor, twitter’dan tweet atıyor, yetmiyor bir de şikayet sitelerine yazıyorlar. Bazıları da şubemize veya mağazamıza gidip derdini yüzyüze anlatıyor…

Sonuç?

Çağrı merkezimiz büyüyor; ama şikayetler artmaya devam ediyor. Çağrı merkezimizi outsource ediyoruz, şikayetler yine artıyor; değiştiriyoruz artıyor; kendi içimize alıyoruz yine artıyor. Öyle ki müşterilerimizin bir kısmı, şikayet çözmek için  kurduğumuz çağrı merkezini şikayet eder hale geliyor.

Müşterimiz e-posta atıyor hemen sonra da çağrı merkezimizi arıyor… Arıyor da müşteri temsilcisi o e-postadan haberdar değil ki?? Müşterimizin şikayetinin ne durumda olduğu hakkında bilgiye nasıl ulaşacak ki?? Ne CRM sistemi ne otomatik mail sistemi bu bilgiyi çağrı merkezi ekiplerine ulaştıramıyor…

Biz de el yordamıyla buluyoruz müşterinin şikayetinin durumunu. Back office agent’ına soruyoruz; “Ben operasyona mail attım.” diyor, tuttuğu tablolarını gösteriyor; görüyoruz ki henüz yanıt gelmemiş. Operasyona soruyoruz, “Benimle ilgili değildi; aradım müşteriyi, tekrar anlattı; sonra şu numaradan şu birimi arayın dedim.” diyor. Biz de şikayetin akıbetini öğrenmek üzere o birimi arıyoruz. Müşteri o birime de anlatmış derdini. Zaman geçiyor. O kadar sistem içinde, yapılanları bilen ne bir kişi ne de bir uygulama var. Şikayeti karşılamak; arkasından birim, şube, mağaza veya tedarikçiye mail atıp beklemek; manuel tablolarda takip etmeye çalışmak hem müşteriyi hem de iş takibini yapan bizleri deliye çeviriyor.

Müşteri defalarca anlatmış derdini. Haklı olarak kurumumuzun iş yapma biçimi ile ilgili olumsuz fikirlere kapılmış durumda.Kurumsal itibarımızın müşteri nezdindeki durumunu bırakın problem çözmek üzere peşine düşen iyi niyetli tüm personelimizin kişisel itibarı da ayaklar altına serilmiş durumda. Sırf bu yüzden ilk fırsatta rakibe kaptırabiliriz.

Bu işin tek çözümü şikayeti uçtan uca, tek bir platformda takip etmek, yönetmek ve çözmek…

Dibe Vurduk!

Çağrı merkezi çalışanlarımızın profili ve onlardan beklediklerimiz tam bir çelişki. Gencecik arkadaşlardan kurumun en sorunlu müşterileri ile yüzleşmelerini ve problemlerini çözmelerini bekliyoruz. Çağrı merkezi çalışanından; müşterilerin her türlü şikayetini kimin nasıl çözeceğinin yanıtını bilmesini ve şikayeti buna göre yönlendirmesini değil, sadece şikayetin “kategorisini” belirlemesini beklemeliyiz. Çünkü kurum olarak, hangi tür şikayetlerde nasıl davranmamız gerektiğini mutlaka önceden belirlemiş olmalıyız. Hangi tür şikayette ne yapacağımızı, her seferinde yeniden keşfetmek müşteriyi kaybetmemize neden oluyor.

Hangi bölgede, hangi ürün ve hizmetlerden, hangi tür şikayetleri daha çok aldığımızı bilmiyoruz. Birimlerde ve bölgelerde neden gecikmeler yaşandığına dair yeterli raporumuz yok. Zaman içerisinde kanallara, kategorilere, birim ve şubelere göre istatistiklerin ne yönde değiştiğini izleyemiyoruz. Mesela şikayetlerin kök nedenlerinin ne olduğunu müşterimiz hissediyor belki; ama biz çok net teşhis edemiyoruz; çünkü sistemlerimizden bu bilgileri alamıyoruz.

Bir şikayet türü için iş akışını değiştirmek istesek veya sayfaya özel bir alan daha koyup bu bilginin müşteriye sorulmasını sağlamaya çalışsak ne olacak? IT’den, danışmanlardan randevu isteyeceğiz. Neden bu değişikliği istediğimizi anlatacağız. Dinleyip hak verecekler. Ama yetmez; çünkü çok yoğunlar ve bu yüzden planlama yapmaları gerekecek. Belki haklılar, biz mecburen bekleyeceğiz; biz bekleriz beklemesine de ya müşterilerimiz? Artık kimsenin kaybedecek zamanı yok…

Müşterinin Velinimet Olduğunu Bilen Çözüm: next4biz

Hem yerli hem global. Yani bir ihtiyacınız olduğunda 15 gün sonra sizi Hindistan’dan değil, aynı gün Maslak’tan arayan bir ekip var. Çünkü yerli, çünkü yanı başınızda. Aynı zamanda global. ABD’de ve tüm dünyada satılan, desteklenen bir ürün. Ama yerli ve bu ülkede geliştiriliyor.

Maliyet bakımından uygun bir çözüm. Bulut mimarisinde, aylık kullanıcı başına ödenen bir kira var. Devasa ödemeler, aylar yıllar süren implementasyonlar, zorunlu kullanım süreleri yok. Her süreci, her sayfayı tasarlayıp geliştirmek sizin elinizde. Bize ve hatta kendi IT’nize dahi ihtiyaç yok. Aranızdan en teknik arkadaşı seçmenize gerek yok. Siz karar verin ve siz değiştirin. Uçtan uca bir çözüm. Bildirimin doğduğu andan çözüldüğü ana dek her aşamayı tüm birim, şube, mağaza ve tedarikçilerinizle birlikte aynı platformda yönetmenizi sağlayan bir çözüm. Müşterinin şikayetini kim karşıladı; sonra hangi bölüm veya kişi, hangi işleri yürüttü; daha sonra kimler çalıştı; şu an kimde, bir sonraki adımda neler yapılacak gibi bilgileri anlık olarak sunan bir çözüm.

Her tür bildirim için kimlerin hangi sırada, ne kadar sürede, hangi işleri yapması gerektiğini belirleyip planlayabildiğiniz bir çözüm. Her yeni şikayette, belirlediğiniz süreçleri planladığınız gibi uçtan uca işleten bir çözüm. Tam da ISO 10002’nin istediği gibi: “Her şikayet türü için ne yapacağını planla, o tür şikayetlerde planladığın gibi davran.”
Müşterinizin geçmişini ve onunla ile ilgili her tür bilgiyi, her istediğinizde, her açıdan ve tek ekranda sunan bir çözüm.

Müşteri önce mail veya tweet attı, sonra da çağrı merkezini mi aradı? O müşterinin iletişim geçmişi, sizin ne yaptığınız, sonra ne yapacağınız ve gerekli tüm diğer bilgiler agent’ın önünde. Mükerrer girişler yok, müşteriye tekrar tekrar anlattırmak yok.

Müşteriyi sürekli bilgilendiren bir çözüm. Şikayeti şu an ne durumda, neler yapılacak gibi bilgileri her an SMS veya e-posta ile müşteriye bildiren bir sistem. Müşteri her zaman emin olacak ki şikayetini çözmek için bilinçli bir şekilde çalışıyorsunuz.

Çalışanlarınızı, şikayetin çözümü için onlara atanan işler ile ilgili sürekli bilgilendiren bir sistem. Nerede olursa olsunlar, herhangi bir bilgisayar veya mobil cihazdan müdahale edebilecekleri bir platform. İnternet’e erişebilmeleri yeterli.

Yöneticileri, gecikmelerden sürekli haberdar eden bir sistem. Eskalasyonlar kurgulayabileceğiniz, eskalasyonu en üst düzeye taşıyabileceğiniz bir sistem. Gecikme mi var, eskalasyondaki ilk yöneticiyi haberdar edin. Belirleyeceğiniz ek süreyi verin. Çözüm yine mi yetişmedi, bir sonraki yöneticiye yönlendirin; isterseniz en üst yöneticilere kadar iletin. Tamamen sizin kurguladığınız şekilde!

Agent’tan sadece şikayetin türünü belirlemesini isteyen bir çözüm. Şikayetin nasıl çözüleceğini, sizin önceden tarif ettiğiniz bir çözüm. Kısacası, işleyişini önceden ve kurumsal olarak belirlediğiniz bir çözüm.

Uçtan uca, şikayet çözülene dek her adımı, her birim ve kişiyi ürün, kategori gibi kriterler bazında anlık olarak tek tek izleyen, dolayısı ile her şeyi dashboard ve raporlarla sunan bir çözüm. Sadece anlık değil, zaman içinde değişimi sürekli ölçebileceğiniz ve iyileştirebileceğiniz bir çözüm.

Gürkan Platin
Hacettepe Üniversitesi Yönetim ve Organizasyon mezunu olan Gürkan Platin, sırasıyla Mensan, Citibank, Garanti Bankası ve Kredi Kayıt Bürosu’nda çeşitli pozisyonlarda yöneticilik yapmıştır. Platin, 1996 yılından beri blog yazmaktadır ve makaleleri çeşitli ulusal ve uluslararası yayınlarda yayınlanmaktadır.
Toplantı Planlayın
Sitemizdeki deneyimi iyileştirmek ve hizmetlerimizi daha yüksek kalitede sunabilmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz. "Anladım" butonuna tıklayarak çerez politikamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Çerez tercihlerinizi düzenlemek için "Ayarlar" a gidebilirsiniz.

Zorunlu Çerezler

Her zaman etkin
Zorunlu çerezler, web sitesine ilişkin temel işlevleri etkinleştirerek web sitesinin kullanılabilir hale gelmesini sağlayan çerezlerdir. Web sitesi bu çerezler olmadan düzgün çalışmaz.
Çerez Politikamız Gizlilik Politikamız

İşlevsellik ve Analiz Çerezleri

İşlevsellik ve analiz çerezleri, kullanıcıların web sitesine ilişkin geçmiş kullanımlarından yola çıkılarak gelecekteki ziyaretlerinde daha işlevsel bir kullanım deneyimi sunmayı hedefler. Web sitelerinin kullanıcılara dil, bölge vb. gibi kişiselleştirilmiş bir hizmet sunmasına olanak tanıyan, istatistik ve etkinlik verilerini işleyen çerezlerdir.
Çerez Politikamız Gizlilik Politikamız

Hedefleme ve Performans Çerezleri

Hedefleme ve performans çerezleri, ziyaretçilerin web sitesine ilişkin kullanım bilgilerini ve tercihlerini anonim olarak toplayan ve bu sayede web sitesinin performansının geliştirilmesini ve ziyaretçi tercihlerine yönelik kullanım deneyimlerinin arttırılmasını sağlayan çerezlerdir.
Çerez Politikamız Gizlilik Politikamız

Reklam Çerezleri

Reklam çerezleri, üçüncü taraflara ait çerezlerdir ve web sitelerinde ziyaretçilerin davranışlarını izlemek için kullanılırlar. Bu çerezlerin amaçları, ziyaretçilerin ihtiyaçlarına yönelik ilgilerini çekecek reklamların gösterilmesine yardımcı olmaktır ve sorumluluğu çerez sahibi üçüncü taraflara aittir.
Çerez Politikamız Gizlilik Politikamız
next4biz Destek