Planlayın
Müşteri neler söylemiş neler!
“Ea-nasir’e söyleyin, Nanni şu mesajı iletiyor: Geldiğinde, bana şöyle dedin: “Ben Gimil-Sin’e (o geldiğinde) kaliteli bakır külçeler vereceğim.” Sonra sen gittin ama bana söz verdiğin şeyi yapmadın. Ulağımın (Sit-Sin) önüne iyi olmayan külçeler koydun ve “Almak istiyorsan bunları al, almak istemiyorsan git buradan!” dedin.
Sen beni ne sanıyorsun da benim gibi birini bu kadar hor görüyorsun? Ulaklar olarak, içinde benim param bulunan (sana emanet edilmiş) keseyi geri almaları için, bizim gibi nazik beyler gönderdim; ama sen onları bana birkaç kez elleri boş, hem de düşman toprağı içinden geri göndererek beni hor gördün. Telmun’la ticaret yapan tüccarlar arasında bana böyle davranan kimse var mı? Sadece sen ulağımı hor gördün! Sana borcum (?) olan o (önemsiz) 1 mina’lık [mina= ağırlık birimi] gümüş yüzünden, hem de Samas tapınağında saklanan mühürlü tablette yazdığımız miktarın dışında, ben senin adına saraya 1,080 pound bakır vermişken ve umi-abum da aynı şekilde 1,080 pound bakır vermişken, sen böyle konuşmakta bir mahsur görmüyorsun.
Verdiğimiz o bakır karşılığında bana nasıl davrandın? Düşman toprağında benim para kesemi benden alıkoydun; artık (benim paramın) tüm meblağını bana iade etmek sana kaldı.
Şunu anla ki (bundan sonra) senden kaliteli olmayan hiçbir bakırı kabul etmeyeceğim. Ben (bundan sonra) külçeleri, kendi avlumda/şantiyemde tek tek kendim seçerek alacağım ve sana karşı reddetme hakkımı kullanacağım çünkü beni böyle hor gördün.
(Çeviri arkeofili.com’dan alıntıdır.)